11 Şubat 2013 Pazartesi

TÜRKİYE’NİN AKARSULARI ve Özellikleri


TÜRKİYE’NİN AKARSULARI
¨ Türkiye’nin ortalama yükseltisi ve eğim fazladır. Bu nedenle;
·        Akış hızları fazladır.
·        Hidroelektrik potansiyelleri fazladır.
·        Aşındırma güçleri fazladır.
·        Enerji potansiyelleri fazladır.
·        Taşıdıkları alüvyon (malzeme) fazladır.
·        Ulaşıma elverişli değildir.
·        Baraj sayısı fazladır.
NOT: Türkiye’de ulaşımın kısa mesafelerde yapıldığı tek akarsu Batı Karadeniz’deki Bartın Çayı’dır.
¨     Türkiye’deki iklimlerin yağış rejimine bağlı olarak akarsu rejimleri de düzensizdir. Rejimi düzenli olan akarsular sadece Doğu Karadeniz Bölümü’nde yer alır.
¨     Türkiye’deki dağların uzanış doğrultusunda bağlı olarak akarsuların da uzanışı doğu-batı doğrultusundadır.
¨     Türkiye’deki akarsuların büyük bir bölümünde balıkçılık faaliyeti yapılır.
¨     Türkiye’de eğimin fazla olması ve üç tarafının denizlerle çevrili olması nedeniyle akarsular derine aşındırma yapar ve denize çabuk ulaşır. Bu nedenle boyları kısadır.
¨     Türkiye’de yükselti ve özellikle eğimin fazla olması nedeniyle akarsular denge profiline ulaşmamıştır. Denge profiline yakın olan akarsular Marmara ve Kıyı Ege’deki akarsulardır. Nedeni; eğimin az olmasıdır.
¨     Türkiye’deki akarsuların elektrik enerjisi (hidroelektrik) üretimine bakıldığında hidroelektrik potansiyelin en fazla olduğu bölge Doğu Anadolu (Fırat), en az olduğu bölge ise Marmara Bölgesidir. Elektrik tüketimine bakıldığında ise en fazla tüketim Marmara (nüfus, sanayi), en az tüketim ise Doğu Anadolu’dur.
¨     Türkiye’deki akarsuların debilerinin en yüksek olduğu mevsim ilkbahardır. Nedeni; kar erimeleri ve yağıştır.
¨     Türkiye’deki menderes (büklüm) hareketinin en yaygın olduğu bölge Ege Bölgesidir.
¨     Türkiye’de bazı akarsular kaynağını ülkemiz sınırları içinden alıp ülkemiz sınırları dışından deniz dökülürken (Fırat, Dicle, Çoruh, Aras, Kura); bazı akarsular da kaynağını ülkemizde sınırların dışından alıp ülkemiz sınırları içinden deniz dökülür (Asi, Meriç).
¨     Türkiye’deki akarsuların bazıları kapalı havza özelliği taşır. Örneğin Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki Aras ve Kura nehirleri dünyanın en büyük kapalı havzası Hazar Gölü’ne dökülür.
NOT: Türkiye'de ortalama yükseltinin en fazla olduğu Doğu Anadolu Bölgesi'nde akarsularının enerji potansiyeli en fazla olurken ortalama yükseltinin en az olduğu Marmara Bölgesi'nde ise akarsuların enerji potansiyeli de en azdır.

SEL VE SU TAŞKINLARI nedir


SEL VE SU TAŞKINLARI
Sel sağnak yağışların görüldüğü ve bitki örtüsünün cılız olduğu İç Anadolu’da en yaygın görülür. Su taşkınları, akarsu yatağının derin olmadığı (eğim az) Meriç, Susurluk, Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes gibi nehirlerde özellikle karların eridiği ilkbahar döneminde görülür.

Çığ Nedir


ÇIĞ
Eğimin ve kar yağışlarının fazla olduğu yerlerde görülür. Türkiye’de en fazla Doğu Anadolu Bölgesi’nde ve bunun yanı sıra Doğu Karadeniz’in yüksek kesimlerinde görülür

Tektonik Deprem nedir


Tektonik Deprem
Yeraltında kırılmalara bağlı olarak oluşan, etki alanı en geniş ve tahribatı en fazla olan depremlerdir. Bir depremin zarar derecesi şiddetine, süresine, arazinin ve binaların yapısına ve deprem merkezine olan uzaklığına göre değişir.
NOT: Tektonik depremler fay hatları (kırık) ile paralellik gösterir.
Türkiye’de üç büyük fay kuşağı vardır.
Batı Anadolu Fayı (BAF): Muğla’dan Çanakkale Saroz Körfezine kadar uzanır.
Kuzey Anadolu Fayı (KAF): Saroz Körfezinden Van Gölü’nün kuzeyine kadar uzanır.
Güney Anadolu (GAF): Doğu Anadolu’dan Hatay’a kadar uzanır.
¨ Türkiye’de deprem riskinin en az olduğu yerler Konya Bölümü, Taşeli Platosu, Güneydoğu Anadolu’da Mardin Eşiği ve Marmara’da Yıldız Dağları, Ergene Bölümü, Karadeniz’de kıyı kesimler (özellikle Zonguldak)

Çöküntü (Göçme) Deprem


Çöküntü (Göçme) Deprem
Karstik arazilerde yeraltı boşluklarının (mağaraların) tavan kısımlarının çökelmesi sırasında oluşan sarsıntılardır. Etki alanı dar, tahribatı azdır. Türkiye’de en yaygın Akdeniz Bölgesinde görülür.

Volkanik Deprem


Volkanik Deprem
Volkanizma sırasında oluşan yer sarsıntılarıdır. Türkiye’de görülmez. Nedeni; aktif volkanın bulunmamasıdır. Etki alanı dar,tahribatı azdır. 

EROZYON nedir


EROZYON
Bitki örtüsünün cılız olduğu yerlerde rüzgar, akarsu ve sel suları gibi dış kuvvetlerin toprağın yüzey kısmını (verimli kısmı) süpürmesine “erozyon” denir. Yağışın az ve bitki örtüsünün cılız olduğu yerlerde erozyon riski fazladır. Erozyon rüzgar ve akarsu (sel suları) erozyonu olmak üzere iki şekilde gerçekleşir. Türkiye’de rüzgar erozyonunun en yaygın görüldüğü yer İç Anadolu Bölgesinde Tuz Gölü ve Konya Karapınar çevresidir. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde de rüzgar erozyonu görülür. Akarsu (sel) erozyonunun en yaygın görüldüğü yer ise Doğu Anadolu’dur. 

Erozyonu Artıran Etkenler
·         Bitki örtüsünün cılız olması
·         Yağışın az olması
·         Yağış rejiminin düzensiz olması
·         Orman yangınları
·         Meraların aşırı otlatılması ve tarım arazine çevrilmesi
·         Toprağın yanlış kullanılması
·         Anız örtüsünün yakılması
·         Toprağın nadasa bırakılması
·         Arazinin eğim doğrultusunda sürülmesi
·         İnsanların bilinçsiz olması
NOT: Sulama sorunu yaşanan yerlerde toprağın bir yıl dinlendirilmesi nadas denir. En yaygın İç Anadolu Bölgesinde görülür.

Erozyonun Sonuçları
·         Verimli topraklar azalır
·         Tarımdan elde edilen gelir düşer
·         Çölleşme hızlanır
·         Barajların toprakla dolması sonucunda hidroelektrik potansiyelleri ve ömrü azalır
·         Delta alanları genişler
NOT: Türkiye’de akarsu erozyonunun görüldüğünün en kesin sonucu delta ovaların fazla olmasıdır.

Erozyonu Engellemek İçin
·         İnsanların bilinçlendirilmesi
·         Ormanların korunması
·         Arazinin eğimin tersi yönde sürülmesi
·         Anız örtüsünün yakılmaması
·         Meraların aşırı ve erken otlatılmasının önlenmesi, ahır hayvancılığın yaygınlaşması
·         Barajların çevresinin ağaçlandırılması
·         Eğimli tarım arazilerinde basamaklandırma (taraçalama, seki) yaparak toprağın süpürülmesinin engellenmesi
·         Usulsüz tarım arazisi açmayı önlemek gerekir.

NOT: Erozyonu hızlandıran en önemli iki etmen yağış azlığı ve bitki örtüsünün cılız olmasıdır. Bu nedenle erozyon riskinin en fazla olduğu yerler İç Anadolu, Güneydoğu, Doğu Anadolu Bölgeleri iken; erozyon riskinin en az olduğu yer ise bitki örtüsünün en gür ve yağışın en fazla olduğu Karadeniz Bölgesidir.

HEYELAN (TOPRAK GÖÇMESİ)


HEYELAN (TOPRAK GÖÇMESİ)
Aşırı yağış ve eğimin olduğu yerlerde toprağın alttaki katmanlarla birlikte eğim doğrultusunda yer değiştirmesidir. -
Bir yerde aşırı yağış, aşırı eğim, tabakaların uzanışı, yerçekimi, ana kayaç ve toprağın cinsi, kar erimesi ve insan faktörü heyelan riskini arttıran faktörlerdir. Türkiye’de heyelan riskinin en fazla olduğu yer Doğu Karadeniz’dir. Heyelan olaylarının en fazla görüldüğü mevsim ilkbahardır. Nedeni; kar erimeleridir. Heyelan sonucunda heyelan set gölleri oluşur (Tortum, Sera, Abant, Yedigöller vs.).
NOT: Bitki örtüsünün heyelan üzerinde önleyici bir etkisi yoktur. 

LAVLARLA ÖRTÜLÜ PLATOLAR


LAVLARLA ÖRTÜLÜ PLATOLAR
Volkanik arazilerde oluşan platolardır. Türkiye’de volkanik arazilerin en yaygın bulunduğu bölgenin Doğu Anadolu Bölgesi olması nedeniyle lav platolarına en yaygın bu bölgede rastlanır. Türkiye’nin en yüksek platosu alan Erzurum-Kars-Ardahan platoları lav platolarına en güzel örnektir. Bu platolar üzerinde çayırlara bağlı olarak büyükbaş hayvancılık faaliyeti yapılır. 

KARSTİK PLATOLAR


KARSTİK PLATOLAR
Kalker (kireç), jips (alçı taşı) gibi kolay eriyebilen kayaçların bulunduğu yerlerde (karstik) oluşan platolardır. Türkiye’de karstik arazilerin en fazla bulunduğu bölge Akdeniz Bölgesidir. Antalya’daki Teke Platosu ve Orta Toroslar’daki Taşeli Platosu en büyük karstik platolardır. Akdeniz’deki platolarda kıl keçisi yetiştiriciliği yapılır. 

AŞINMA PLATOLARI (PENEPLEN, YONTUKDÜZ)


AŞINMA PLATOLARI (PENEPLEN, YONTUKDÜZ)
Türkiye’deki aşınarak düzleştirilen ve yükselme sonucunda oluşan platolardır. Türkiye’deki en güzel örneği Çatalca-Kocaeli platosudur. Bu plato üzerinde sanayi faaliyeti ekonomik etkinlik olarak yapılır. 

TABAKA DÜZLÜĞÜ PLATOLARI (YATAY UZANIŞLI) indir


TABAKA DÜZLÜĞÜ PLATOLARI (YATAY UZANIŞLI)
Yüzeydeki sert tabaka üzerinde oluşmuş platolardır. İç Anadolu’daki Cihanbeyli, Obruk, Bozok, Haymana, Uzunyayla, Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki Gaziantep, Urfa ve Adıyaman Platoları tabaka düzlüğü platolarına örneklerdir.

İÇ ANADOLU
EGE
GÜNEYDOĞU ANADOLU

B
ozok
O bruk
C ihanbeyli
U zunyayla
H aymana
Yazılıkaya
Gaziantep
Urfa
Adıyaman

NOT: İç ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki platolar üzerinde yaygın olarak küçükbaş hayvancılık (koyun, keçi) faaliyeti yapılır.

Türkiye'nin Platoları


TÜRKİYE’NİN PLATOLARI
Akarsular tarafından derince yarılmış çevresine göre yüksekte kalan düzlüklere “plato” denir. Türkiye’de plato sayısı fazladır. Nedeni aşınarak düzleşen yerlerin III. zamanın sonları ve IV. Zamanın başlarında toptan yükselmesidir. Türkiye’de plato sayısının en fazla olduğu bölge İç Anadoludur. Platolar oluşum bakımından 4 grupta incelenir.

VOLKANİK OVALAR


VOLKANİK OVALAR
Yeryüzüne çıkan lavların tektonik çukurluklarda birikmesi sonucunda oluşur. Örnek: Develi Ovası (Kayseri)

KARSTİK OVALAR indir


KARSTİK OVALAR
Kalker (kireçtaşı), jips (alçıtaşı) ve kaya tuzu gibi kolay eriyebilen kayaların bulunduğu yerlerde erimeler (karstlaşma) sonucunda oluşan ovalardır. Türkiye’de karstik arazilerin en yaygın olduğu bölge Akdeniz bölgesidir.
AKDENİZ                             EGE
T efenni                                Tavas, Çivril (Denizli)
A cıpayam                            Muğla Ovası
K estel
K orkuteli
E lmalı

TEKTONİK OVALAR indir


TEKTONİK OVALAR
Türkiye’nin iç bölgelerindeki ovaların büyük bir bölümü kırılmalar sonucunda çöküntü alanlarda biriken alüvyonların birikmesi sonucunda meydana gelen tektonik ovalardır. Tektonik ovalar fay kuşakları ile paralellik gösterir.

Türkiye’deki tektonik ovalar üç büyük fay kuşağı üzerinde yer alır.
Kuzey Anadolu Fay Hattı Üzerindeki Ovalar
Ezine (Çanakkale), Manyas (Balıkesir), Gönen (Balıkesir), Biga (Çanakkale), Bursa, İnegöl, İznik (G. Marmara), Orhangazi (Bursa), Bolu, Düzce, Ilgaz (Bolu), Ladik (Samsun), Suluova (Amasya), Taşova (Amasya), Vezirköprü (Samsun), Turhal (Tokat), Zile, Erbaa, Niksar (Tokat), Erzincan, Pasinler (Erzurum), Ağrı Ovaları Merzifon (Amasya), Göynük (Bolu)
Batı Anadolu Fay Hattı Üzerindeki Ovalar
Manisa, Akhisar, Salihli, Turgutlu, Soma (Manisa), Bergama, Ödemiş (İzmir), Torbalı (İzmir), Söke, Nazilli, Yenipazar (Aydın)
Güney Anadolu Fay Hattı Üzerindeki Ovalar
Iğdır, Bulanık, Varto(Muş), Afşin, Elbistan (Kahramanmaraş), Bingöl, Elazığ, Malatya, Amik(Hatay), Hınıs (Erzurum)
NOT: Konya Ovası kapalı havza özelliğinden oluşan düzlüktür. Türkiye’nin en büyük iç ovasıdır.
NOT: Güneydoğu Anadolu’daki Nizip (G.Antep), Suruç, Ceylanpınar, Harran (Altınbaşak), Viranşehir ve İç Anadolu’daki Eskişehir Ankara, Akşehir Ovaları da tektonik ovalarıdır. 

KIYI OVALARI indir


KIYI OVALARI
Akarsuların taşıdıkları malzemeleri (alüvyon) kıyıda ve kıyıya yakın yerlerde biriktirmesi sonucunda oluşan ovalardır. Türkiye’deki kıyı ovalarında verimlilik fazla, yağış çok ve nüfusun yaygın olduğu yerlerdir. Türkiye’deki kıyı ovaların büyük bir bölümü delta ovasıdır. Bir akarsuyun delta oluşturabilmesi için akarsuların bol alüvyon taşıması, kıyının sığ olması (derin olmaması), kıta sahanlığının (şelf) geniş olması (Ege kıyıları en fazla), kıyıda güçlü gel-git, dalga ve akıntıların etkili olmaması gerekir.

Türkiye’deki Delta Ovaları
Karadeniz:   KızılırmakÞBafra Ovası
                        YeşilırmakÞÇarşamba Ovası
Akdeniz:       Seyhan ve CeyhanÞÇukurova
                        Göksu ÞSilifke ovası
Ege:               Bakırçay, Küçük ve Büyük Menderes, Gediz (Menemen) ovaları
Türkiye’deki delta ovalarının dışında akarsuların kıyıya yakın yerlerde oluşturduğu ovalar vardır. Akdeniz’de; Dalaman, Köyceğiz, Serik (Antalya), Marmara’da; Adapazarı, Bursa vs.
NOT: Türkiye’nin en büyük kıyı ve delta ovası Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin oluşturduğu “Çukurova” dır. 

OROJENİK HAREKETLER SONUCUNDA OLUŞAN DAĞLAR


 KIVRIM DAĞLARI

Yan basınçlara uğrayan jeosenklinal alan esnek bir yapıya sahipse kıvrılır, kıvrılma sonucunda yükselen kısımlara “antiklinal”, alçalan kısımlara ise “senklinal” denir. Dünyanın en büyük kıvrım sistemi Alp-Himalaya kıvrım dağ oluşumudur. Türkiye’de uzantıları olan Kuzey Anadolu Dağları (Bolu, Yıldız, Ilgaz, Canik, Giresun, Kaçkar) ve Toroslar (Akdağ, Beydağ, Bolkar, Aladağ, Geyik dağları) kıvrım dağlarıdır.
NOT: Türkiye’deki kırık ve volkanik dağlar dışındaki dağların tümü kıvrım dağlarıdır.
  KIRIKLI DAĞLAR

Yan basınçlara uğrayan jeosenklinal alan esneme özelliğini yitirmişse veya sert bir yapıya sahipse kırılır. Kırılma sonucunda yükselen alanlara “horst”, çöken alanlara “graben”, kırık hattına ise “fay” denir. Türkiye’de horst ve graben sisteminin en fazla olduğu bölge Ege Bölgesi’dir. Bölgedeki Kaz, Madra, Yunt, Bozdağ ve Aydın Dağları birer horst iken aralarındaki Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük menderes ovaları graben ovalarıdır. Ayrıca Akdeniz’de ki Nur (Amanos) Dağları horst, Amik Ovası ise graben ovasıdır.
KIRIK DAĞLARI                 GRABEN OVALARI


           B
ozdağ                                                       B akırçay
A ydın                                                           a
Y unt                                                 G ediz
M adra                                               B üyük Menderes
A manos                                           A mik
K az dağı                                          K üçük Menderes
                                              
2. VOLKANİK HAREKETLER SONUCUNDA OLUŞAN DAĞLAR

Mağmanın volkan bacasına uyguladığı kuvvet sonucunda yüzeye çıkmasına “volkanizma” denir.
Türkiye’deki volkanik dağlar III. ve IV. Jeolojik devirde meydana gelmiştir. Volkanik araziler tehlikeli olmasına rağmen tarih boyunca nüfusun fazla olduğu yerler olmuştur. Nedeni; verimli toprakların olmasıdır. Türkiye’de volkanik arazilerin en yaygın bulunduğu bölge Doğu Anadolu Bölgesidir. Ayrıca İç Anadolu, Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde volkanik dağ ve arazilere rastlanır.

VOLKANİK DAĞLAR
DOĞU ANADOLU
İÇ ANADOLU
EGE
GÜNEYDOĞU

S
üphan
A ğrı (küçük)
N emrut
A ğrı (Büyük)
T endürek

H
asan
M elendiz
K aradağ
E rciyes
K aracadağ
Kula
Karacadağ
NOT: Doğu Anadolu Bölgesindeki Bingöl, Kargapazarı ve Allahüekber Dağları, Marmara Bölgesinde Uludağ ve Karadeniz’de Köroğlu Dağları da volkanizma sonucunda oluşan dağlardır.


BİLGİMATİK
·         Türkiye’de volkanik arazilerin en fazla bulunduğu bölge Doğu Anadolu’dur.
·   Türkiye’de kırıklı yapının en fazla bulunduğu bölge Ege’dir. Bu nedenle horst ve grabenin, deprem riskinin, sıcak su kaynaklarının ve sağlık turizminin en çok olduğu bölgedir.
·       Türkiye’deki kırık ve volkanik dağların dışındaki dağların tümünün kıvrım dağları olması nedeniyle Türkiye’de oluşum bakımından en fazla alan kıvrım dağlarıdır.